Tahkim
Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan tahkim günümüzde çeşitli hukuk alanlarında uygulama alanı bulmaktadır.
Tahkim, çözümlenmesi mutlak suretle mahkemelerin yetkisine bırakılmamış olan hususlarda, uyuşmazlığa düşen tarafların yapacakları yazılı bir tahkim sözleşmesiyle uyuşmazlığın çözümünü kendi belirledikleri hakem ya da hakem kurullarına bırakmalarıdır.
Türkiye’de uygulanan çeşitli tahkim uygulamaları vardır:
- Ulusal tahkim,
- Uluslararası tahkim,
- Yabancı tahkim.
Ulusal tahkimde yabancılık unsuru yoktur ve Hukuk Muhakemesi Kanunu’ndaki tahkim hükümleri uygulanır.
Uluslararası tahkim ise yabancılık unsuru içerir ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre çözümlenen uyuşmazlıkları içerir.
Yabancı tahkim ise tarafların kararlaştırdıkları yabancı kurallara göre yabancı ülkelerde yapılan tahkim çeşididir.
Bir diğer tahkim ayrımı ise kurumsal tahkim ve ad-hoc tahkim ayrımıdır.
Kurumsal tahkim belirli kurumlar tarafından önceden belirlenen kurallara göre yapılan ve bu kurallara uygunluğun bu kurumlar tarafından denetlendiği tahkim çeşididir.
Ad-hoc tahkim türünde ise uyuşmazlık hakem veya hakemler tarafından yine tarafların belirledikleri kurallar çerçevesinde çözümlenir.
Tahkim yargılamasının avantajları:
Tacirler arasındaki ticari ihtilaflarda daha istikrarlı ve güvenli bir çözüm sunar.
Tahkim yargılamasında uyuşmazlık konuyu iyi bilen uzman kişilerce çözüme ulaştırılır.
Tahkim yargılaması mahkemedeki yargılamaya göre daha kısa sürede sonuçlanır.
Tahkim anlaşmalarında düzenleme yoluyla taraflar yargılama usulünü kendi istek ve ihtiyaçlarına göre belirleyebilirler.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Tahkim Yargılaması:
- Yabancılık unsuru içermeyen ve uyuşmazlık yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun tahkime ilişkin kuralları uygulanır.
- Taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkime elverişli değildir.
- Tarafların aksini kararlaştırabilecekleri bir hükme ya da tahkim sözleşmesine uyulmaz ise ilgili taraf bu aykırı duruma itiraz edebilir.
- İlgili taraf aykırılığı öğrendiği tarihten itibaren 2 hafta veya hakemlerin bu konuda kararlaştırdıkları süre içinde itiraz etmeden tahkime devam ederse, itiraz hakkından feragat etmiş sayılır.
- Tahkim yargılamasında, Mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme bölge adliye mahkemesidir.
- Tahkim yerinin belirlenmemiş olma durumunda görevli ve yetkili mahkeme davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri bölge adliye mahkemesidir.
Tahkim sözleşmesi:
Tahkim sözleşmesi taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya bağımsız bir sözleşme şeklinde de yapılabilir.
Tahkim sözleşmesi yazılı şekil şartına tabidir. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye ya da taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, faks gibi iletişim araçlarına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığının davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması yeterlidir.
Asıl sözleşmenin bir parçası haline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması halinde de tahkim sözleşmesi yapılmış sayılır.
Tahkim sözleşmesine karşı, asıl sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim sözleşmesinin henüz doğmamış olan bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında bulunulamaz. Yargılama esnasında tarafların tahkime başvurma konusunda anlaşmaları durumunda dava dosyası mahkemece ilgili hakem ve hakem kuruluna gönderilir.
Tahkim itirazı:
Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz ya da uygulaması imkânsız değil ise mahkeme tahkim ilk itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. Tahkim itirazını ileri sürmek tahkim yargılamasına engel teşkil etmez.
Hakem kararlarının iptali:
Hakem kararlarına karşı yalnızca iptal davası açılabilecektir. İptal davası tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.
Hakem kararları şu durumlarda iptal edilebilir:
- Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu durumlarda,
- Hakem veya hakem kurulunun seçiminde ya da sözleşmede öngörülen usul ve esaslara uyulmadığı gerekçesiyle,
- Kararın tahkim süresi içinde verilmemesi sebebiyle,
- Hakem veya hakem kurulunun hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkili olmadığı yönünde karar verdiği durumlarda,
- Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesinin dışında kalan bir karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı hallerde,
- Tahkim yargılaması usul açısından sözleşmede veya bu yönde sözleşmede bir hüküm bulunmaması durumunda tahkim hükümlerine uygun yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etki ettiği durumlarda,
- Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına uyulmadığı taktirde,
- Hakem veya hakem kurulu kararlarına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı hallerde,
- Kararın kamu düzenine aykırı olduğu hallerde,
İptal davası 1 ay içinde açılabilir. Bu süre hakem kararının tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren başlar.
Hakem kararlarına karşı iptal davası açılması kararın icrasına durdurmaz; ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın yürütülmesi durdurulabilir.
İptal davasında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.
KULLANIM ŞARTLARI VE SORUMSUZLUK KAYDI
Bu web sitesinde yer alan bilgiler, konuyla ilgili olarak yalnızca genel bilgi ve görüş içermekte olup, hukuki tavsiye veya profesyonel hukuk hizmeti yerine geçmez ve bu amaçla kullanılamaz. Her bir olayın vakıalarına ve kendine özgü şartlarına göre profesyonel hukuki tavsiye ve görüş almanız önemle ve şiddetle önerilir.
Gulis Hukuk ve Danışmanlık Bürosu avukatları ve bu bilgilerin hak sahipleri burada yer alan bilgilerin doğruluğundan ve tamlığından kesinlikle sorumlu değildir. Bilginin, mevzuatın ve içtihatların hızla değişebilmesi nedeniyle bu bilgilerin güncelliğine ilişkin herhangi bir taahhüt veya garanti verilemez. Bu bilgiler içerisinde yer alanlara dayalı olarak ticari bir karar vermemenizi, somut olayınızın özelliklerine göre hukuki danışmanlık hizmeti almanızı önemle tavsiye ederiz.
Gulis Hukuk & Danışmanlık Bürosu